FATSA YUKARITEPE KÖYÜ
  Köyümüzde Tarım ve Köy İşleri
 

     TARIM  VE KÖY İŞLERİ
FINDIK
                            BAHÇE İLAÇLAMA VE GÜBRELEME

Fındık Bahçelerinin İlaçlanması gerekir.Fındık Oluşmaya başlayınca hem fındıktaki kurtlanmayı, hemde filiz kurdu dediğimiz larvaların filizlere verdiği zararı önlemek için ilaçlama yapılır. 

Gübreleme de iki defa yapılır. Birincisi yazlık gübre olarak adlandırılır .Verim artırıcı özelliği vardır.
İkinciside kışlık gübre denilen gübredir. Buda kışın ağaç köklerini sıcak tutarak kök kurumalarını önler ağacın daha gür ve sağlıklı olmasını sağlar. Bunlardan başka hayvan gübresi ve tarım ilacı kullanılır


                          IŞKIN(FINDIK DİP SÜRGÜNÜ ) ALMA
Işkın Fındık Ağacının genç Dip sürgünlerine ( filizine ) denir.Işkınlar Bıçkı denen dişli bıçak ile alınır. Genelde Temmuz Aylarında yapılır ama günümüzde hasat zamanından sonrada alanlar olmaktadır. Işkın almanın sebebi hem bahçe temizliği hemde hasattan sonra kesilecek yaşlı dalların yerine yenilerinin gelmesini sağlamaktır. Işkın alırken kesilecek yaşlı dalların yerine genç ışkınlar bırakılmasına özen gösterilir.




                        BAHÇE TEMİZLİĞİ
Bahçe Temizliği Hasattan 15 ile 20 gün önceden  yapılır  . Amacı Fındık toplarken yere dökülen fındığın yerden rahat bi şekilde toplama için Bahçe temizliği yapılır .
Bahçe Köklü tiken,ısırgan ve kızıl ot ve çimlerden temizlenir . Eskiden Tırpan dediğim uzun ağızlı ve uzun saplı bıçaklar ile yapılırdı ve kızıl otlar oraklar ile biçilip    bahçede kurutup evlere taşınır ve hayvanların altına kuruluk olarak kullanılırdı.Şimdi günümüzde daha modern aletlerden tırpan ot biçme makinesinden faydalanılmaktadır









                                





FINDIK TOPLAMA İŞİ

Sabahın ilk ışıkları, içerden “KALKKKK ARTIKKK!!” nidalarıyla gözler açılır. Sersemlemiş yüz bir avuç suyla ovuşturulur. Israrla bişey yeme diyen mideye inat sofraya oturulur ve mecbur bişeyler yemek zorunda bırakılırsınız. O gün için hazırlanan kıyafetler giyilir ve fındık toplanacak alana yol almaya başlanır. Yağmur yoksa şanslısınız, güneş tepenize çıkana kadar da şansınız yanınızda. Yok yağmur varsa ıslanmış dalları çekiştirip fındık toplamak zor olacağından mecbur ara verilir. Kötü haber; iş bitmedikçe daha çok gidip geleceksinizdir ve bu da eziyetin günlerce süreceği anlamına gelir. Azimli kişilerde yok değildir, sel gitse devam ederler toplamaya, önlerinde eğiliyoruz.. Akşam saatleri, hava hafif kararmaya başlayınca o günki fındık toplama eziyeti biter, daha sonrasında fındık çuvallarını taşıma eziyeti başlar. Hayvani sırt kasları yapma şansınız var, bel fıtığı olma ihtimalide. Asıl darbe eve gelince başlar, yorgunluktan her yeriniz ağrır, kolunuzu bile kaldıramazsınız, yarında aynı eziyetin olacağını düşünürken uyuya kalırsınız.

Fındık Hasadı Başlamadan önce humalı bir hazırlık başlar .Çuvallar, ve sepetler hazırlanır.Yufkalar açılır .Fındık hasat mevsimleri coşkulu, heyecanlı şenlik havasında geçer. Yıllar önce fındık hasat mevsiminde dışardan yatılı işçi gelirdi. Fındık toplama sezonunda bahçe sahiplerini işçi temininde sıkıntılar basar, acaba işçiyi nasıl temin edebilirim diye telaşlanırlardı Son yıllarda bu kişiler  genellikle doğu tarafından gelen kafilerlen oluşur.Orta düzeyde fındığı olan toplayan kişiler ise imece usulü yardımlaşmayla bu işlerini görürler.
 Fındık Toplama İşi Ağustos Ayının 5 ile 7 arası başlar. 25 ile 30 arası biter. Fındık Toplama Dökülme kıvamına gelince yerden ve ağaçtan  sepetlere toplanarak çuvallara harmana götürmek üzere koyulur ve hazırlanır.
Fındığı Toplarken yaprağını koparmamaya özen gösterilir 



Eski fındık bahçelerinde yaşlı kalın ağaçlarda fındık toplamak zor olurdu. Ağaçları yere eğmek emek isterdi. Sıra sıra bahçeye dizinilir, gayretle fındık toplanırdı Öğle yemeklerinde, tarlanın düz yerinde ağaç gölgesinde yere gazete kağıdı serilir, yer sofrasında daire etrafında ortadaki tencereden yemek yenirdi. Yemekte mutlaka ayran olurdu.


Üzerine şeker şerbeti ekilmiş kesme makarna, pilav, sulu patates, taze fasulye yemeği,
pancar bilisi, mısır ekmeği vs. Sepetlerle toplanan yeşil fındıklar naylon çuvallarına doldurulur, her sepet doldurulurken çuvalcı ayağının tabanı ile fındıkları sıkıştırırdı. Çuvalların ağzı otla kapatılır, çuvaldız ipi ile dikilirdi. Bahçe ortasından çuvallar yuvarlanmak veya taşınmak suretiyle anayol kenarına taşınırdı. Fındık toplayanlar fındığı yaprağı ve dalıyla toplayınca bahçe sahipleri tarafından uyarılırdı. Ayrıca işçiler hasta olmamaları için yeşil fındık yememeleri istenirdi.


Fındık Hasadının Başlamasıyla her bir tanesi insan eli değerek toplanan fındıklar bahçelerde çuvallara doldurulur. Hasadın en zor bölümünü bu çuvalların harmanlara taşınması oluşturmaktadır. Çünkü Köyümüzün sarp arazisi bir çok yere yol götürülmesine izin vermemiştir.

Bu yüzden fındık çuvalları ya insan sırtında  yada at, eşşek ler ile açılan yollara taşınmaktadır. Bazen bu taşıma işi yakınına yola getirilebilen bahçelerden çuvalların yollara yuvarlanması ile gerçekleştirilerek buralardan  arabalar ile harmanlara  taşınmaktadır.

Fındık toplama işi bahçede bitince o bahçeyi kurtardık denirdi






Harmanlara taşınan Hasat sonrası harman yerine taşınan zuruflu fındıklar, 15 - 20 cm kalınlıkta tabaka halinde serilir. Güneşli havalarda tahta kürek veya tırmıkla karıştırılarak 3 - 5 gün kurutulur. Kurutulan bu fındıklar harman makinesine (patosa) verilmek sureti ile zuruflarından ayrılırlar. Ayıklanan bu fındıklar toprak harmanlarda bez, beton harmanlarda ise bez kullanılmadan 3-4 cm kalınlıkta serilirler. Güneşli havalarda her gün 3-4 defa tırmık ile karıştırılarak kurumaları sağlanır. . Kırık, kurtlar tarafından delinen ve karışan diğer fındık çeşitleri içlerinden seçilir Fındıklar çuvallanırken mümkün olduğu kadar sabah ve akşam serinliklerinde bu iş yapılmalıdır fındık patoza verilmeden önce  kurutulur ve bir yere toparlanırBütün fındık bahçelerinin toplama işi bitince harman telaşası olurdu. Özenle serilen fındıklar tırmıklar ve ayak yardımıyla çevirilir patoza hazır hale getirilirdi. Yeşil fındık kuruyunca çalı süpürgesi ile toplanır yığın haline getirilirdi.
Fındık patoza verilmesinde kalabalık olurdu. Eski patozlarda kayış kasnak sistemi olurdu. Bu el kol kazaları meydana getirirdi. Yeni sistemde şaftlı olanları yapıldı. Besleme sistemleri hey küfelerle patozun üzerinden olurdu. 
Patoza vermeden önce bir miktar kurutmanın sebebi  patozun daha çabuk işini yapmasını sağlamak ve fındığın dış kabuklarından daha iyi ayıklanmasını sağlamak için kurutulur.
Bazen kurutmadan'da patoza verenler olmaktadır. Fındık Patozdarda çekilerek ayıklandıktan sonra harmanlara serilerek kurutulur.Kurutma esnasında başak  ve kırık gibi olanlar seçilir . Son aşamada ise, fındıklar çuvala doldurularak ağızları dikilir ve pazara götürmek üzere hazırlanır.

Bahçede düşmeyen  ve bulunmayan az miktardaki fındıkların toplamasına başşak denir.Bunları genellikle genç kızlar ve kadınlar toplamaktadır.Toplayan Kişinin olur.Azda olsa harçlık çıkarır












                                    


                                        

                                BAHÇE AYIKLAMA BUDAMA
Fındık hasadından sonra bahçede bulunan ocaklar işin ehli olan kişiler tarafından ayıklanır. Yaşlı verimsiz dallar kurumuş,kırılmış,yaralanmış,hastalıklı ve birbiri içerisine girmiş dallar çıkarılır yerine yeni dallar yetiştirilir. Bunlar öyle düzenli yapılırki hem verim düşüşüne sebep olmaz hemde  ocaklar sürekli tazelenmiş olur.Kışlık odun ihtiyacınında bir kısmı bu şekilde sağlanmış olur.

                                        GAZEL SÜPÜRME
Eskiden hasattan sonra eylül ve ekim aylarında fındık yapraklarının dökülmesi ile birlikte bu yapraklar  çalı süpürgeleri ile süpürülürdü.Yağmur almayacak şekilde samallık dediğimiz baraka şeklindeki binalara konur hayvanların altında kuruluk olarak kullanılırdı.
                                       

                                            MISIR HASATI
  .Mısır maalesef yıllar önce olduğu gibi  gelir getirecek  düzeyde mısır hasatı yapılmamaktadır. Bunun sebebi insanların çeşitli nedenlerden dolayı daha çok şehir dışında ikamet etmesi ve  boş arazilere fındık dikilmesidir.
Bundan 10-15 yıl öncesine kadar 3-4 dönüm mısır hasatı yapılırken şuan günümüzde 1-2 dönüm  anca yapılıyor o işide köyde ikamet eden kişiler genelde yaşlılar yapmaktadır. Yukarı tepe köyünde mısır ekimi işi nisan aylarının başında başlar.İlk önce  mısır ekilecek alan  Pancar köklerinden .Mısır kök saplarından ve eğer ekilecek alanda ot var ise biçilip mısır ekilecek alan hazırlanır.

Eskiden mısır ekim işi  traktörler  yada insan gücü ile  kazmalar ile  imece usulü köylü yardımlaşması ile olurdu . Daha eskiden at ve öküz hayvanlarına takılan sapanlar ile yapılırdı. Arazinin engebelli oluşu her tarlaya ,Traktör kullanımı imkansız hale getirmektedir.  Mısır ekimi işi o zamanlar daha zahmetli bir  işti.

Çünkü el ile kazılan  tarla   ilk önce mısırı ekmeden kazılırdı daha sonra kazılan yere mısır tohumu toprağa serpilirdi. Ardından tekrar ikileme dediğimiz olay yani mısırın toprağın altına karışmasını sağlamaktı.

Traktörler ve öküz sapanların yaptığı işte aynı idi. ilk önce tarla kazılır sonra mısır tohumu ekilir ve daha sonra tekrar sapan ile üzerinden geçilir yada kazma ile mısırın toprağın altına karışması sağlanırdı. Ama günümüzde ilkel moder aletler lombardin diğer adıyla patpat dediğimiz modern alet yapmaktadır.

Lombardin o işi bir kerede  yapmaktadır . İlk önce mısır tohumu boş tarlaya serpilir ve lombardinin bıçakları sürekli çark gibi döndüğü için msırın rahatlıkla toprağın altına yerleşmesini  ve toğrağın un ufak dağılmasını sağlıyor.  Yani ikileme işi ortadan kalkmış olmuştu.
  


Mısır bitkisinde  gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele dışında önemli diğer bir bakım işlemi yabancı ot kontrolüdür. Mısır bitkisinde ilk 3-5 hafta yabancı ot kontrolu bakımından kritik bir dönemdir. Araştırma sonuçları boyu 15-20 cm’e ulaşan yabancı otların mısır verimini olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır.
Bitkiler 10-15 cm boya ulaşınca seyreltme yapılır. Seyreltme sırasında ilk çapa uygulanmalı . İkinci çapa , bitkiler 40-50 cm boya ulaştığında boğaz doldurma ve azotlu gübre verme döneminde yapılmalıdır.


    







Hasat Zamanı: Mısırda hasat olgunluğu tanelerdeki nem oranı ölçülerek tayin edilir. Nem ölçme olanağının olmadığı durumlarda olgunluk tanedeki değişim gözlenerek anlaşılmaya çalışılır.

Hasat , koçan kavuzunun kuruyup , mısır tanesinin sertleştiği , normal rengini aldığı , tanenin sömeğe bağlandığı yerde siyah leke oluştuğu zaman yapılmalıdır.  koçan kabukları elle soyulup koçanlar toplanır , tane nemi düşünceye kadar serende veya açıkta kurutulur , 






Uzun süreli depolama için mısır ürününde rutubet oranı % 13'e düşürülmelidir. Şayet rutubetli bir şekilde depolama yapılırsa, kızışma ve küflenme ile üründe zararlar meydana gelecektir.Hasat sonrası kurutma , koçanların serende kurutulması , suni kurutucularda tanenin kurutulması yada düz bir zeminde güneş altında koçan veya tanenin kurutulması şeklinde olabilir. Fırına atılıp kurutulan  mısırlar fırın unu olarak  tüketilir. Kurutulan mısırlar  bir çuvala koyulup dövülür .Koçanından  ayrılan mısır taneleri değirmenlere götürüp üğüdülür ve un haline gelir.


                        




DÖKÜM KALDIRMA
Sonbahar gelince tarlada yetiştirdiğimiz bitkilerde sona ermeye başlar . Mısırların geri kalanları, fasulye ve kabaklarda toplanır. Kışlık yiyecek olarak ambarlara kaldırılır.Gelecek seneki ekilecek  tohumlar seçilip iyi bir yerde muhafaza edilir.

Ürünlerin sapı samanı toparlanır samallık dediğimiz baraka türü binalara kaldırılır. Mısır sapları balya -balya sarılarak üç- dört metrelik büüyk bir kazığın etrafına dizilir .Uç kısmı çadır şeklinde sivriltilerek bağlanır. Bu şekilde otluk( yığın ) dediğimiz cisim ortaya çıkar. Usulune göre yapılırsa ne yağmurdan nede rüzgardan etkilenmez
















 
 
                                    
FIRIN İŞLERİ : Köy Fırınlarının önemi bizim için hala devam etmektedir. Fırında başta mısır ve fasulye olmak üzere elma,armut gibi meyvelerde kurutularak kışlık yiyecek olarak hazırlanır.
Mısır:   Mısırın dış yaprakları soyularak koçanı ile birlikte fırına konur. Burada tam olarak kurutulduktan sonra bir çuvala konarak dövülür. Tane haline gelir ve büyük su değirmenlerinde veya el değirmenlerinde  öğütülerek  un ve yarma olarak yemeklerde kullanılır.
Fasulye:   Fasulye genç ve yeşil olarak toplanır ve fırında kurutulur. Rutubetsiz yerde muhafaza edilir .Bunlar çok çeşit yemek yapımında kullanılır .
Meyve:   Meyveler 5-6 parçaya bölünür ve fırına atılıp kurutulur. Meyve kuruları komposto yapılarak tüketilir.Meyveler güneşte kurutularakda kışlık yiyecek olarak hazırlanır.




FIRINSERENTİ

          
       PEKMEZ
Köyümüzdeki pekmezler genellikle elma,armut,dut, enderde olsa üzüm ve hurma gibi meyvelerden yapılır.Önce meyveler büyük tavalarda haşlanarak suları süzülür. Bu sular yine büyük tavalarda  sürekli pişirilerek belli bir kıvama gelince alınır. Küplere veya kavanozlara doldurularak muhafaza edilir. Kahvaltılık veya sulandırılarak içecek olarak tüketilir. Yapımı biraz zahmetli olsada  çok faydalı ve lezzetli bir gıda maddesidir. Günümüzdede aynen yapılmaktadır
 















                                     
                                    TARHANA YAPIMI


Köyümüzün diğer çevre köylerden farklı bir geleneği kış için hazırlanan tarhanasıdır. Baharın gelmesiyle birlikte köyün tarlalarında otlayan hayvanlardan elde edilen sütten yoğurt yapılır. Yoğurt günlük olarak yayıkta yayılır, yağı alınır ve bidonların  içinde toplanır. Bu işlem üç ay boyunca devam eder. Biriktirilen bu ayrana köy dilinde dutma denir. Ağustos ayı gelince, ailenin ihtiyacına göre yaklaşık 25-50 kilo döğme hazırlanır (döğme buğdayın çekilmiş haline denir).

Toplanan ayran büyük kazanlara boşaltılır ve kazan altı odun ateşiyle yakılır. Kazan içindeki dutma kaynayana kadar karıştırılır ve sonra üzerine döğme dökülür. Pişinceye kadar karıştırılan döğme evlerin damına koyulan sepetlerde bir gün süreyle bekletilir. Sonra damın üzerine serilir ve bir gün bekletilen tarhana elde küçük şekiller verilerek dizilir. Bu şekillendirilmiş tarhanaya tarhana çobanı denir. İki gün sonra kuruması için bu tarhana çobanlarının altı üstüne çevrilir. Bu çevirme işlemine tarhana döndermesi denir. Bu işlem yapıldıktan sonra tarhana bir hafta süreyle kurumas1 için güneşte bekletilir. Tarhana  Çekilerek toz haline getirilipte yapılır.

Kışlık yiyecek olarak hazırlanan bu tarhana  çorba olarak pişirilir 








                             YUFKA  AÇIMI

  
Yörede  halkın çoğu yılda bir iki defa Ramazan ayı ve Fındık ayında yetecek kadar yufka yapar. Bağ bahçeden toplanan çalı- çırpı (saçma) tandır başında hazır edilir. İmece usulüyle sırayla önce hamur yogrulur sonra çiğnenip yuvarlanır(bezi). Tandır üzerinde ince sac da kadınlar tarafında oklavalarla açılan yufkalar pişirilir. Bazlama denilen yufka içine peynir veya karışık sebzeli (sasılamada denir) koyularak pişirilerek yenir. 









                              TURŞU- TUZLU
Bizim Bölgede ençok taze fasulye ve pancar (karalahana) dan yapılan turşular tüketilmektedir. Bu turşular kış boyunca yetecek kadar fazla yapılır. Diğer turşu çeşitleri yapılıp kısa zamanda tüketilir. Taze fasulyeler toplanır  ve ipi temizlenir. Kaynar suda bir miktar haşlanır. Sarımsak ve tuz ile yakı yapılır. Bütün olarak küp veya büdonlara konulur. Yeterli miktarda su ilave edilir. Kış yiyecekleri içinde en çok tüketilen gıda maddesidir.Patlıcan,Biber, Yeşil domates,Galdirik,Salatalık,Biber yaprağın' danda turşu yapılır.

Tuzlu ise aynen turşu gibi kurulur sarımsak kullanılmaz. Yalnız bol miktarda tuz kullanılır. Yeşil domates,kirmit (Yabani Mantar),tahnal ve kirazdan tuzlu yapılır. Bunlar tüketilirken önce suya konup tuzu alınır. Daha sonra kavurma ve kızartma yapılarak tüketilir










Kirmit Tuzlaması 













 

 
 
   
EKSTRA LİNKLER
Hava Durumu
Telekom Rehber
TC Kimlik No
İl Tanıtımları
Namaz Vakitleri
Haber İzle
Kuran Dinle
Mealli Kuran Dinle
Arapça & Türkçe Sözlük
Çocuklarımız İçin
Güneşin Dünyadaki Durumu
 


 


Ordu Fatsa Canik Tv
  Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol