FATSA YUKARITEPE KÖYÜ
  Geleneklerimiz-1
 
KÖYÜMÜZDE  KIZ İSTEME, SÖZ KESME VE DÜĞÜN GELENEKLERİ

 

KIZ İSTEME
Köyümüzde evlilikler genellikle görücü usulü olur fakat köy ortamı küçük bir ortam olduğu için kız erkeği erkekte kızı az çok tanır. Son yıllarda ise görücü usulü ağır ağır kalkmaya yüz tutmuştur. Yani evlenecek delikanlı gençlerimiz sevdiği bir kız varsa bir şekilde bunu ailesine duyurur.
 
Gencimiz herhangi bir kızımızı belirlemedi ise ailesi münasip bir kız aramaya başlar. Bu köyümüzden olabileceği gibi çevre köylerden veya başka yerlerden de olabilir. Gelin adayı belirlendikten sonra dolaylı bir şekilde kız evine haber gönderilir veya bazende habersizcede ön ziyarete gidilir.
Dünürcülükte yanlarına çiçek, çikolata, bisküvi, çay, şeker vs. gibi hediyelerde götürülür.
Dünür giderken erkek tarafının büyükleri yanlarına köyün ileri gelenlerinden bir kaç kişi alırlar.Ziyaret sebebi dile getirilir.Bu arada nezaket gereği kız, kahve getirme veya bir şeyler ikram etme bahanesiyle, her gelen dünüre çıkar, kendini gösterir. Kız, dünür yakınlarınca baştan aşağı süzülerek tetkik edilir ve dünürler müsaade isteyerek evden ayrılır. 

Bütün bu tetkiklerden sonra dünürler kızı beğenmiş ise, ikinci kez dünürlüğe gelinerek, Allah'ın emri ve Peygamberin kavli ile kız istenir. Kız tarafı bu arada düşünmek için kızlarına sormak için fırsat ve müsade isterler. Kız tarafı bu arada dünür olacak aileyi tanıyorlarsa daha çabuk karar verirler ancak dünürler yabancı ise çevresini araştırıp münasip birileri olup olmadığına karar verirler. 

Bu arada damat olacak gencin işi olup olmadığına da çok dikkat ederler. Ailenin ekonomik durumunu göz önüne alırlar. (Büyüklerimizin anlattığına göre eskiden kız tarafı erkek tarafının tarlası çokmu, hayvanı bolmu bunlara bakarmış. Erkek tarafı ise kızın güçlü kuvvetli olmasına dikkat edermiş. Tarlada verimli çalışabilmesi için). 

Nihayetinde son dünür gidişinde kız tarafı kabul ederse söz kesilir, duası yapılır ve kahveler veya çaylar içilir. Bu arada düğün için bir takım planlar yapılır. Nişan yapılıp yapılmayacağına, yapılacaksa tarihine karar verilir. Alınması gereken çeyizler ve altınlar belirlenir. Nişan öncesi fatsa merkeze gidilerek bir takım eksikler alınır buna köyümüzde eksik görme denir. 

NİŞAN
 Söz kesildikten sonra kararlaştırıldıktan bir süre zarfında nişan hazırlıkları yapılır. Nişan kız evinde yapılır ve isteğe göre çerez sepeti götürülür. Nişanda gelin adayına giyeceği bir elbise, yüzük, küpe ve varsa kolye takılır. Sözlü bir çağrı ile komşu, dost, akrabalar nişan törenine çağrılır. Nişan bir gün sürer. Törende kıza yüzük takılır. Teyp eşliğinde (eskiden tepsi ve güğümler çalınırdı). Oyunlar oynanılır.
Eskiden Kız evine gelen bütün misafirlere yemek verilirdi. Yemek olarak lokum, yoğurt, su böreği, et, helva, turşu, turşu tavası, üzüm hoşafı, ayran suyu konurdu.Günümüzde ise geneldeYemek verilmemektedir. Çerez ve Meyve suyu ikram edilmektedir. Nişan töreni ikindi namazına kadar sürer. Düğün tarihi için tekrar gidilir. Düğün için istekler karşılıklı bir kâğıda yazılarak birbirlerine verilir. Eğer Kağıda Yazılan İstekler taraflara Özellikle Bilezik Çok gelirse büyük bir Pazarlık Başlardı . Özellikle Erkek Tarafı Kız Tarafından Eşyaların  Azaltılmasını İsterdi.

Sonra oğlan evi gelinin giyeceklerini, gelinlik ve takılarını hazırlar. Ev eşyası olarak maddi durumuna göre alabileceği mobilyayı (büfe, gardırop, masa, sandalye, koltuk takımı, halı, perde, karyola v.b.) alır. Buna karşılık kız evi, mutfak için kullanılacak kap, kacak, sandık ve sandık eşyası büfe için cam eşya, bir kat yatak, yastık, kırlent, mobilgaz, halı ve maddi durumuna göre bir dal bilezik veya dana benzeri hayvan verir.

Böylece düğün hazırlıkları başlar. Ve gelen davetlilere verilmek üzere yemek hazırlanır. Eskiden Düğünlere Şeker ve Çikolata İle Çağırılırdı . Günümüzde İse Aynı Gelenek Şeker Ve Çikolata ile Çağırılır ve Davetiye Dağıtılır. Düğün eğlenceleri üç gün sürer. Cuma yemek verilir, Cumartesi kına ve Pazar da düğün olur
           BOHÇA

 Kız tarafından  kına gecesi günü birileri erkkeklerden oluşan 10- 15 kişilik gurup ( kardeş, amca ve arkadaş gibi.) erkek evine bohça getirir. Bohçanın içinde damat için hazırlanan, iç çamaşırı, çorap, ayakkabı, havlu, takım elbise gibi eşyalar yer alır.
Bohça sadece damat için gelmez. Aynı zamanda kayınvalideye, kayınbabaya, aracıya, varsa yakın aile fertlerine de hediyelik bohça da getirilir. . Kız tarafından gelen erkekler yemek yerken damat tarafından sini istenir. Sininin içine o an akıllarına ne gelirse onları koymaları söylenir. ( Çerez, sigara, tavuk, fındık,  v.b ). Bu sini âdeti gelinin yakınlarına hediye anlamını taşır. ve buna dürü götürme adeti denir


 

KINA

  Yörede kınanın en önemli özelliği, gelinin kınada gelinliğini giymesidir. Tüm gece boyunca gelinliğini üzerinden çıkarmaz. Kına günü hem gelin hem de damat evinde yemek verilir. Kimi kına evlerinde sazlı sözlü eğlence olur. Gelin ve gelinin yakınları kına gelene kadar kendi aralarında eğlenirler.

Bohçayı bırakan kız tarafı, damat evinden ayrıldıktan sonra damat tarafı hazırlanan kınayla beraber kız evine gider.

“Damat kına tepsisini başının üzerinde tutarak gelin evine mumlar eşliğinde girer. Gelin mumları söndürür, kına tepsisindeki mumlar tekrar yakılır ve köy evinin önündeki alana çıkılır. Gelin ve damat kına tepsisini ellerinde başlarının üzerinde tutarak çember şeklinde dönerler.
 
Gelinin başına örtülen kırmızı yazmayla kına yakma olayı başlar. Bu arada damadın bir yakını, kına sepetini başının üzerinde tutar. Gelinin avucu damadın annesinden bahşiş almadan açılmaz. Bahşiş aldıktan sonra gelin avucunu kına yakılması için açar. Kınayı bir kadın baş türküsünü söyleyerek gelin kızın eline yakar. Kız ve etrafındaki yakınları ağlaşırlar.” Bu arada gelinin arkadaşları başında türkü söyleyerek etrafında dönerler. Bundaki amaç gelini ağlatmaktır.

Bundan sonra damadın ablası, isteyen kına alsın diye, gelen misafirlere kına sepetindeki kınayı ikram eder. Köy evinin önünde kurulan orkestra eşliğinde ( klavye, elektro bağlama ve vokal ) oyunlar oynanmaya başlanır. Gecenin ilerleyen saatlerinde damat tarafı kız evinden ayrılır.



BAŞ TÜRKÜSÜ
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı be köyümü özledim
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı be köyümü özledim

Kız evinde herkes dağıldıktan sonra kızın yanında birkaç yakın arkadaşı kalır. Kızlar kendi aralarında çerez yer, sohbet ederler. Bir süre sonra da yatarlar. Ertesi gün gelin oğlan evine gidecektir
.

DÜĞÜN

Düğün için sabahın erken saatlerinde kız tarafında hazırlıklar başlar. Geline yakın arkadaşları ve yengesi gelinliğini giydirerek, duvağını takarak süslerler. Kız evinin önünde sazlı sözlü, istenirse davullu zurnalı eğlence başlar. Belli bir süre oyunlar oynanır.

Saat 14.00 –15.00 sıralarında oğlan evi düğün alayı ile gelir. Bu olay ailenin anlayışına göre davulla veya dua ile olur.
Konvoy halinde gelen damat tarafı havaya açılan kurşun sesleriyle kız evine varırlar. Damat gelini almak için eve girdiğinde gelinin kardeşi ya da yakın arkadaşı sandık üzerine oturur ve “sandık açılmaz bu odadan kız çıkmaz” diye bahşiş ister.
Damat ya da sağdıç sandığı alıp gelini götürebilmek için bahşişi verir. Damat gelini alabilmek için sağdıç, yolluk denilen kumaşı gelinin yürüyeceği yola serer. Bu kumaş annenin süt hakkı olup anneye kalır. Bu arada kızın kardeşi kızın beline 3 kez al kuşağı bağlar. Üçüncüsünde bağlanmıyor diye bahşiş alır. Bahşiş aldıktan sonra alı bağlar.

Gelin damat tarafından evden çıkarıldıkta sonra damadın annesi tarafından başlarına şekerler atılır. Gelin ve damat köy evinin önünde hazırlanan masalarına otururlar.
Orkestranın çalmış olduğu müzikler eşliğinde düğün başlar. İlk olarak çiftin düğünü başlatması için dans etmesi istenir. Düğüne gelen misafirler de onlara eşlik ederler. İki başparmakla, işaret parmaklarının birbirine çarptırılarak çıkan sesten dolayı isimlendirdikleri pıtık denilen bir nevi misket türü oyunlar oynanır.

Kız ve erkek tarafı eğlenirken köy halkı yüksek bir ağacın tepesine asmış oldukları yumurtalardan, en azından birinin vurulmasını isterler. Damat ağacın en tepesine asılmış olan yumurtayı vurmaya çalışır. Damadın amcası, babası ve yakınları ona destek olurlar.
Yumurtalardan biri bile vurulamazsa damat tarafı gelini götüremez. Bu adet her düğünde yapılmamaktadır

Bazı düğünlerinde de gösterilen bir evin çatısını silahlarından çıkan kurşunla yıkması istenir. Bu gelenek bir güç gösterisi anlamını taşır.
. Gelin arabaya bindirilerek oğlan evine getirilmek için yine konvoy eşliğinde yola çıkılır. Yollar insanlar tarafından kesilir ve bahşiş istenir.

“Gelin damat evine ilk geldiğinde, kapıda sağ kolunun altına Kuran, sol kolunun altına ekmek konulur. Gelinin ilk adımı Besmele çekerek, sağ adımla kapının eşiğinden içeriye doğru olur.

Damat evine döndükten sonra gelinin ailesine ve çevresine yemek verilir.
Gelini altın gösterir inancından dolayı düğünden bir, bir buçuk sene sonrasına kadar yeni evlenen kızlar düğünde takılan bilezik, gerdanlık, yüzük gibi takılarının çoğunu üstlerinde taşırlar.

DÜĞÜN YEMEKLERİMİZ: 
1-) Mercimek Çorbası:  2-) Taze Fasulye  :3-)Pirinç Pilavı:  4 -)Kuru Fasulye : 5-)Pancar Sarması : 6-Et  Kavurma:  7-)Keşkek :
8-) Gürcü Kavurması : 9-) Sütlaç :  10-)Lokma veya Tulumba Tatlısı  : 11-)Üzüm Hoşafı  veya Cacık
 
 
 

DUVAK


Eskiden Duvak Geleneği Vardı. Gelin Almadaki  sonraki gün yani pazartesi   erkek evinde   Çoğunlukta  Bayanların Olduğu Eğlenceler  olurdu . Kız evinden Giden ve erkek evindeki  bayanlar toplanır oyunlar oynanır yemekler yenirdi. Buna  Duvak denirdi. Ama Artık Yapılmamaktadır.



 

                                         GAVUM       YUMURTA YEME

 

Eskiden Yumurta Yeme Geleneği  Düğünden birkaç akşam sora gelin, damat ve birçok komşu akraba kız evine gider. Bu gelinin baba evine ilk gidişidir. Hoş beşten sonra ziyafet sofrası kurulur.

Sofranın ortasına ağzı kapalı şekilde bir kap dolusu yumurta gelir. Kapağını açmak damadın babasına veya yakın bir akrabası olan baba vekiline düşer. Kapağı kaldırır, çevirir ve içine bir bahşiş bırakır. Dileyen başkaları da bahşiş verir ve yemek yemeye başlan
ır.

 

Aynı sahan kapama bayanların sofrasında da yapılır. Burada da bahşiş verme işi kaynana  veya vekiline düşer. Biraz oturulur sohbet edilir. Akrabalık bağları kurulur ve dönüş hazırlığı başlar.

Herkes dışarı çıkar ayakkabılarını giyer ama damadın ayakkabısı yoktur, çünkü evin küçükleri tarafından saklanmıştır. İstediği bahşişi alınca ayakkabı gizlenilen yerden çıkar. Bu adet de yumurta yemenin olmazsa olmazıdır.  Ama Yumurta Yeme Geleneği Artık Yapılmamaktadır
                                        ANA GAVUM       
Yumurta yeme adetinden üc gün sonrada kiz tarafida oglan tarafini ziyarete gider bu adetede Ana Gavum adı verilmektedir Gavum hisimlik yakinlik anlamına gelmektedir. Ayni zamandada Kiz tarafinin yumurta yeme adetinden sonra bir iade-i ziyaret anlamınada gelmektedir. Gavum geleneğide artık yapılmamaktadır.


Not: Düğün geleneklerimiz her düğünde aynı olmayıp ufak tefek değişiklikler gösterebilmektedir. Yazımızda unutulmuş veya eksik kalmış konular bulunabilir. Bu sebeplerden dolayı affınıza sığınıyorum




 
 
   
EKSTRA LİNKLER
Hava Durumu
Telekom Rehber
TC Kimlik No
İl Tanıtımları
Namaz Vakitleri
Haber İzle
Kuran Dinle
Mealli Kuran Dinle
Arapça & Türkçe Sözlük
Çocuklarımız İçin
Güneşin Dünyadaki Durumu
 


 


Ordu Fatsa Canik Tv
  Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol